BİZE ULAŞIN
Kimi zaman panik olabilir ve "ya hastaneye yetişemezsem" ya da "doğumun başladığını anlayamazsam" gibi endişelere kapılabilirler. Ancak doğum bir anda gerçekleşmez, yaklaştığını haber veren belirtileri vardır. Anne adayları bu belirtilere dikkat ederse rahat ve sorunsuz bir doğum yapabilirler. Sağlıklı bir hamilelikte bu doğum belirtileri özellikle hamileliğin 38. haftasından itibaren gözlemlenir. 37 haftadan önceki doğumlar 'erken doğum' olarak nitelendirilir ve risklidir. Erken doğum oranı %10 olsa da anneler vücutlarındaki değişimleri takip etmeli ve şüphelendikleri durumlarda mutlaka doktora görünmelidirler. Bunların yanı sıra eşlerin de desteği çok önemlidir. Onlar da doğuma hazır olmalı ve ellerinden geldiğince anne adayına yardım etmelidirler.
Anne adaylarının hamilelikleri boyunca rahim girişini kapatan, pelteye benzer bir tabaka olan nişan, anne ve bebeği dışarıdan gelebilecek enfeksiyonlardan korur. Gebeliğin son zamanlarında kasılmalar artar, rahim ağzı genişler ve bu tabaka dışarı atılır. Bu duruma halk arasında nişan gelmesi denilir. Kanlı veya kahverengi bir akıntı şeklinde olan nişan, bazı kişilerde doğumdan günler önce, bazılarında ise doğuma saatler kala gelebilir. Genel olarak nişan gelmesinden itibaren 1-7 gün içerisinde doğum gerçekleşir.
Doğum sancıları doğumun yaklaştığına dair en belirgin sinyallerdir. Doğum sancısı nasıl anlaşılır bir bakalım: Gerçek doğum sancıları ve yalancı sancılar birbirinden farklıdır. Braxton-Hicks adı verilen sancılar yalancı denilenlerdir ve doğuma hazırlık sancıları olarak bilinir ve 35. haftadan itibaren başlar. Günde 10 defaya kadar görülebilir. Genellikle 15-20 saniye sürer, 60 saniyeye kadar da çıkabilir. Bu hazırlık sancılarını gerçek sancılardan ayıran en belirgin özellik ise düzensiz olmalarıdır ve karında hissedilmesidir. Peki doğum sancısı nasıl başlar? Gerçek doğum sancıları başta hafif şekilde, düzenli ve şiddetini artırarak gerçekleşir. Yoğunlukla bel, sırt ve kasıklarda hissedilir. Bu sancılar 5 dakikada 1 ya da 10 dakikada 2-3 kez oluyorsa bu, doğuma az bir zaman kaldığının göstergesidir. Bu arada karnınıza dokunduğunuzda neredeyse tahta kadar sert olduğunu hissedebilirsiniz.
Su gelmesi, doğumun başladığının en büyük belirtisidir ve suyun gelme sebebi amniyon sıvısı ile dolu olan kesenin kasılmaların etkisiyle yırtılmasıdır. Bu su açık sarı bir renktedir ve sızıntı şeklinde geliyorsa bazen anne adayı altına kaçırdığını sanabilir. Ancak bazen de yoğun ve güçlü bir akış olur. Her iki durumda da vakit kaybedilmeden hastaneye gidilmelidir. Bu amniyon sıvısı, koyu renkli veya kıvamlı değildir. Akışkandır ve kendine özgü bir kokusu vardır. Çok açık sarı bir renk veya şeffaf olabilir. Su gelmesinden sonra 24 saat içerisinde doğum gerçekleşmelidir. Gerçekleşmezse bebeğin sağlığı riske girer ve annenin de enfeksiyon kapma ihtimali artar. Ayrıca kimi zaman su gelmesi sancısız da olabilir.
Doğum yaklaştığında rahim ağzında incelme ve genişlemeler olur ancak bunu anne adayı kendisi fark edemez. Kadın doğum doktorları muayene sırasında anlayabilirler. Sancı ve kasılmalar sonucu rahim genişler ve doğumun yaklaştığını haber verir. Ayrıca bu dönemde sırt ağrıları da artar.
Doğum yaklaşırken bebek hareketleri de değişir. Normal doğum belirtileri dendiğinde akla gelen belirtilerden biri de bebeğin aşağı doğru inmesidir. Bu, bebeğin doğabilmek için yaptığı ve içinden geçmek zorunda olduğu kanal yoluna girmesi durumudur. Anne adayları son haftalarda genellikle bir rahatlama ve enerji hissederler.
Bebek doğum kanalına girdiği için idrar kesesine baskı yapmaya başlar. Bu sebeple de anne adayı sık sık tuvalete gitme ihtiyacı hisseder. Aynı zamanda değişen hormonlardan ötürü dışkıda da bir yumuşama gözlenebilir. Ancak her kadında bu durum gözlenmez. "İshal doğum belirtisi midir" sorusunun cevabını da bu şekilde verebiliriz.
Bu belirtiler haricinde aşağıdaki gibi durumlar söz konusuysa acilen hastaneye gitmeniz gerekir:
