HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Guatr : Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Vücut sağlığının korunması için birbirinden farklı görevlerde bulunan birçok organ vardır.

Guatr : Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Bu organlardan bir tanesi de tiroit bezleridir. Vücutta bulunan tiroit bezleri kelebeği anımsatan ve gırtlak çıkıntısı altında bulunan bezlerdir. Tiroit bezlerinde genişleme gibi oluşabilecek anormal durumlar guatra neden olur.

Guatr Nedir?

Tiroit bezlerinin normalin çok üzerinde genişlemesi ile birlikte guatr oluşur. Tiroit bezlerinin salgılamış olduğu thyroxine (T-4) ve triiodothyronine (T-3) hormonları guatr ile beraber düzenli olarak salgılanamaz ve sonucunda hastaların vücutlarında dolaşım sistemi ve metabolizma bozuklukları meydana gelir. Bu bozuklukların oluşmasına sebep olan tiroit bezi hastalığının ortaya çıkışı genellikle iyot eksikliği ya da tuzlarda bulunan aşırı iyottan kaynaklanır. Genellikle ağrısız olarak yaşanılan bu hastalık aşırı düzeyde ilerlemiş ise bireylerde kronik öksürük, nefes alma zorlukları ile beraber boğaz bölgelerinde gözle görülür şişmeler gözlemlenir.

Guatr Çeşitleri Nelerdir?

Tiroit bezlerinin anormal şekilde büyümesi ile oluşan guatrın gelişimine bağlı olarak çeşitleri oluşmuştur. Bu hastalığın çeşitleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

Screenshot_3

  • Basit guatr: Tiroit hormonları normal seviyede salgılanmaya devam eder ancak tiroit bezinde büyüme oluşur. Henüz bu bezin içerisinde nodül oluşmamıştır. Genellikle iyot yetmezliğinden oluşan hastalığın ilk yıllarında gözlemlenir. Ayrıca çocukluk ve ergenlik döneminde oluşan hastalıklarda da tiroit bezleri içerisinde genellikle nodül oluşmadığından basit guatr gözlemlenir. Ancak gerekli tedavi yapılmaz ise ilerleyen dönemlerde tiroit bezleri içerisinde nodüller meydana gelir ve aşırı hormon salgılayarak hipertiroidi durumu oluşacaktır.
  • Nodüler guatr: Büyüyen tiroit bezleri içerisinde nodüller oluşmuştur ancak bu nodüller henüz nohut ya da leblebi büyüklüğüne ulaşmışlardır. Bu grubun hastalarında tiroit hormonlarının artışı gözlemlenebilir.
  • Dalan guatr (torasik ya da plonjen): Tiroit bezi ve içerisinde oluşan nodüller aşırı büyüme gösterirken bu büyüme göğüs kafesi içerisine doğru gelişir. Hatta bazı durumlarda tiroit bezinin göğüs kafesi içerisine girdiği görülür. Bu durumlarda hastalarda nefes darlığı yaşanır.

Guatr Nedenleri Nelerdir?

Tiroit bezlerinde çeşitli sebeplerle aşırı büyüme gözlemlenebilir. Bu sebepler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

1. İyot eksikliği

İyot, tiroit hormonunun yeterli ve dengeli bir şekilde üretilebilmesi için gerekli temel maddelerdendir. Deniz suyu ve kömür içeren topraklardan elde edildiği bilinir. Vücuda yeterli düzeyde iyot alınmaması durumunda tiroit bezinin çalışma düzeni sarsılır ve hastalığın ortaya çıkma ihtimali artar.

2. Tiroit bezi dengesizlikleri

Tiroit bezinin çok fazla tiroit hormonu salgılaması veya tiroit bezinin normal ihtiyacının çok daha altında hormon üretmesi sonucunda guatr hastalığı meydana gelebilir. Karşılaşılan bu iki durum da hastalığı kaçınılmaz hale getirir.

3. Cinsiyet

Bu hastalıkta cinsiyet önemli bir faktördür. Daha farklı hormon üretimi bulunan kadınların erkeklere oranla daha fazla bu hastalığa yakalandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle özellikle kadınlar guatrdan kaçınmak için daha dikkatli beslenmelidirler.

4. Hamilelik ve menopoz

Hamilelik ve menapoz döneminde salgılanan hormonlar nedeni ile kadınların guatra yakalanma riski oldukça yüksektir. Bu durumun sebebi hormonların dengesiz olarak üretilmesi ve dengesiz üretilen hormonların tiroit bezlerini etkilemesi olarak gösterilebilir.

5. İlaçlar

Kalp ilaçları, bağışıklık sistemini etkileyen ilaçlar ve içerisinde lityum bulunduran ilaçların çoğunluğu bireylerde guatrın oluşmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle bireyler gerektiğinden fazla ilaç kullanmamalıdır.

6. Enfeksiyonlar

Yeterli hijyen koşullarının sağlanamadığı ortamlara maruz kalınmasından ya da bağışıklık sisteminin zayıf olmasından dolayı bazı bakteriler, mantar ve parazitlerin etkisiyle guatra yakalanılabilir. Enfeksiyonların önüne geçebilmek için temel ilkenin hijyen olduğu unutulmamalıdır. Yeterli hijyenin sağlanmaması durumunda enfeksiyon sonucu ortaya çıkan hastalık kaçınılmaz olur.

7. Bazı yiyecekler

Bazı besinlerin normalin üzerinde tüketilmesi tiroit bezlerinin çalışmasını olumsuz yönde etkileyerek dengesini bozar. Tiroit bezinin çalışma dengesini bozan bu yiyecekler; kara lahana, ıspanak, soya fasulyesi gibi sebzelerdir. Bu besinlerin çok tüketildiği bölgelerde yüksek oranlarda guatr hastaları gözlemlenir.

Yukarıda bulunan nedenler dışında sigara, yaş, fazla radyasyon etkisi gibi sebepler ile de guatra yakalanılabilir.

Guatr Belirtileri Nelerdir?

Hastalığa yakalanan kişinin adem elması olarak da anılan gırtlak çevresinde şişme oluşur. Bu durum hastalığın en önemli belirtilerindendir. Bu hastalığın diğer belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir.

1. Normalden fazla kilo almak

Tiroit bezlerinde oluşan dengesizliğin özellikle tiroit bezlerinin çalışmasının normalden fazla olmasına sebep olmasıyla birlikte iştah artışı görülür. Bu durum fazla çalışan tiroit bezlerinin salgılamış olduğu hormondan kaynaklıdır. Normalin üzerinde kilo alınmasına sebep olur.

2. Psikolojik sorunlar

Hastalığın belirtilerinden en çok dikkat çekici olanlarından bazıları sinirsel gerginlik, bunalım, depresyon, gerginlik ve gerginliğe bağlı mide bulantıları olarak gözlenmiştir. Psikolojik sorunların bu hastalıktan kaynaklandığını düşünüyorsanız mutlaka doktora başvurmalı ve mental problemlerinizi çözüme kavuşturmalısınız.

Screenshot_1

3. Tıkanıklık

Guatr belirtilerinin en önemlilerinden birisi de boynun ön taraflarında hissedilen tıkanıklık hissidir. Bu tıkanıklığın büyüklüğü ufak ya da büyük olabilir. Bu tıkanıklığı hissediyorsanız derhal doktora başvurmanız önerilir.

4. Kalp problemleri

Tiroit bezinin normalin üstünde çalışması beraberinde kalp sorunlarını da getirir. Bu sorunların başını kalp atış hızının ve kan basıncının yükselmesi çeker.

Yukarıda yazılan belirtiler dışında hastalığın belirtileri arasında mide bulantısı, kas zayıflığı, el ve ayaklarda uyuşma, bağışıklık azalması gözlemlenebilir.

Guatr Nasıl Anlaşılır?

Hastalık belirtilerinden herhangi birisine rastladıysanız ve guatrdan şüpheleniyorsanız doktora giderek bu durumu kontrol altına almanız gerekir. Doktor hastalığın teşhisi için öncelikli olarak fiziksel muayene yapar. Bu işlemin ardından doktorun gerekli görmesi halinde bireye guatr olup olmadığının anlaşılabilmesi için çeşitli testler yapılır.

Antikor testi: Guatr hastası olan bireylerde antikor üretimi normalin oldukça üstündedir. Bireylerin vücudunda bulunan antikor miktarına kan testi aracılığıyla bakılır.

Hormon testi: Tiroit bezinin çalışmaması halinde vücutta bulunan tiroit hormonu az olacağından hormon testi yapılarak tiroit miktarı incelenir.

Tiroit görüntüleme: Dirseklerden damarlara enjekte edilen radyoaktif izotop yardımıyla kamera üzerinden tiroitler incelenir. Böylece hastalığın teşhisi yapılabilir.

Ultrasonografi: Gönderilen ses dalgalarının yardımıyla tiroitler bilgisayar ekranından gözlenir.

Guatr Yan Etkileri Nelerdir?

Guatr hastalarının vücutlarında yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkileyecek birçok problem oluşabilir. Bu problemler aşağıdaki şekildedir:

  • Obezite
  • Seste boğukluk
  • Nefes almada zorlanma
  • Yutkunma zorluğu
  • Aşırı öksürme
  • Estetik bozukluk (boğazda şişlik, kızarıklık gibi)

Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların oluşturduğu yan etkiler ise aşağıdaki şekildedir:

  • Karaciğerde sorunlar
  • Sarılık
  • Tiroit hormonu yetmezliği
  • Kan hücreleri üzerinde olumsuz etki

Screenshot_5

Guatr Tedavisi Nasıl Yapılır?

Guatr tedavisinde hastalığın geçmişi oldukça önemlidir. Tedavi yönteminin belirlenebilmesi için öncelikli olarak hastalığın sebebi bilinmeli ardından nodüllerin büyüklüğü ve hastalık belirtileri dikkate alınmalıdır.

1. Tiroit yetmezliği için tedavi (hormon takviyesi)

Yeterli tiroidin üretilememesi durumunda vücutta birbirinden farklı problemler görülebildiğinden bu durumun önüne geçmek isteyen doktor hormon takviyesi uygular. Bunun için sentetik olarak hap alınır ve günde 1 hap yutulur. Dışarıdan alınan bu hormon hastanın vücudunda yan etkiler yapabilir. Bu yan etkiler; göğüs ağrısı, düzensiz kalp atışı, kas ağrıları, ishal, kilo kaybı ve terleme şeklinde sıralanabilir. Yan etkiler vücudun dışarıdan alınan hormona karşı verdiği bir tepki olarak ortaya çıkar. Çoğunluğu birkaç gün içerisinde kaybolur.

2. Aktif tiroit bezi için tedavi (radyoaktif iyot)

Büyük tiroit bezlerinin küçültülmesi için kullanılan yöntemlerden birisi de radyoaktif iyot kullanımıdır. Radyoaktif iyot hastaya ağız yolu ile verilir. Radyoaktif iyot, tiroit bezine ulaştığında bu bölgede hastalığa sebep olan hücreleri parçalayarak tirodin küçülmesine yardımcı olur.

3. Aktif tiroit bezi için tedavi (ilaç tedavisi)

Bu durumlarda tiroid yetmezliğinin aksine bireyin vücuduna fazlaca hormon salgılanır. Bu durumun önüne geçebilmek için doktorlar ilaç tedavisine başvururlar. Düzenli olarak ağız yolu ile alınan ilaçların etkisini hastalar ilk birkaç hafta hissetmeyebilirler ancak tedaviye hastalığın derecesine göre 2 ile 4 ay arasında devam edilmelidir. Hormon üretimini yavaşlatıcı bu ilaç tedavisinin çeşitli yan etkileri bulunur. Bunlar; baş dönmesi, deri döküntüsü, eklem ağrıları olarak sıralanabilir. Bu yan etkilerin dışında ateş, ağız ülseri ya da bir enfeksiyon belirtisi gören bireyler derhal doktorlarına gitmelidirler.

4. İyot eksikliği tedavisi (iyot takviyesi)

Hastalığın en önemli oluşma sebeplerinden birisi olan iyot eksikliği kaynaklı guatrda iyot takviyesi, hastalığın derecesinin azaltılması ve giderilmesi için oldukça önemlidir. Ancak bu takviye doktor kontrolünde yapılmalıdır. Çünkü her bireyin vücudunun ihtiyacı olan iyot birbirinden farklı düzeydedir. Bu nedenle hasta mutlaka doktorların önerdiği dozajda iyot alımını gerçekleştirmelidir. Aksi halde fazla alınan iyot da hastalığı tetikler.

5. Cerrahi müdahale

Hastalık normalin üstüne çıkmış durumda ve hastanın yaşam kalitesi yutkunma zorluğu, nefes alma problemleri, aşırı öksürük gibi problemler nedeni ile düşmüş ve cerrahi müdahale dışında bir tedavi seçeneği hastanın iyileşmesini sağlayamadıysa cerrahi müdahaleye başvurulur. Tiroit bezinin vücuda salgıladığı hormonlar düşünülerek tiroit bezinin bir kısmının alımına özen gösterilir. Ancak bazı durumlarda tiroit bezinin çoğunluğu alınabilir. Bu durumda hastanın hormon takviyesi alması gerekir. Cerrahi müdahale sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar ise; seste kalıcı boğukluk, çeşitli enfeksiyonlar, vücudun kalsiyum seviyesinde şeklinde ifade edilebilir.

Guatr nasıl geçer sorusunun tek cevabı belirtilerin gözlemlenmesi durumunda hastanın derhal doktora giderek doktorun yukarıda belirtilen tedavi yöntemlerinden uygun olanını uygulayıp hastalığın iyileşmesini sağlaması olacaktır. Hastalığın tedavi edilmemesi durumunda yaşam kalitesi büyük oranda olumsuz olarak etkilenir. Ayrıca zamanında tedavi edilmeyen guatrın ilerleyen dönemlerinde hastanın daha büyük sağlık problemleri ile karşılaşılabilir. Tedavi edilmeyen hastalığın tiroit kanserine kadar ilerleyebildiği kesinlikle unutulmamalı ve tedavinin hayati önem taşıdığı bilinmelidir.

Screenshot_4

Zehirli Guatr Hastalığı

Tiroit bezinin salgıladığı hormonun normalin çok üstünde olduğu durumlarda ortaya hipertiroit hastalığı çıkar. Tiroit bezi tarafından aşırı bir şekilde üretilen hormon vücut için zararlıdır. Bu hastalığa hipertiroidi de denilir. Bireylerde hipertirodin neden oluştuğu henüz tam olarak bilinmiyor ancak doktorlar hipertiroit oluşumunda ani ve aşırı stres, çok fazla iyotlu tuz tüketiminin büyük payının olduğunu belirtiyorlar. En çok kadınlarda görülen hipertiroit hastalığı özellikle sigara içen kadınlarda içmeyenlere oranla tam 2.5 kat daha fazla görüldüğü Harvard Üniversitesi'nin araştırma sonuçlarından bir tanesidir.

Hipertiroit hastalığına yakalanan bireyler; aşırı hızlı kilo kaybı veya alımı, fazla yorgunluk, ellerde titreme, kalp sıkışması, saç dökülmesi, regl düzensizliği, öfke kontrol bozukluğu, ishal, horlama, fazla terleme, panik atak, erken boşalma, sürekli dışkılama isteği, kaşıntı gibi belirtileri vücutlarında gözlemleyebilirler. Bunların dışında en çok dikkat çeken hastalık belirtisi gözlerin ileriye doğru çıkmasıdır. Gözlerde oluşan bu çıkma iki gözde görülebildiği gibi tek gözde de görülebilir. Göz çıkmasından dolayı hastalarda uyku esnasında göz kapanmaması, gözde kızarıklık, göz iltihabı gibi şikayetler görülebilir. Hipertiroit hastalığının tedavisi ile göz çıkıntısı ortadan kaybolabileceği gibi gözlerde bulunan bu çıkıklık bireyin ilerleyen yaşamında kalıcı da olabilir.

Hipertiroit tedavisinde;

  • Tiroit hormonu üretimini azaltıcı carbimazol, propilthiouracil vb. ilaçlar kullanılır. Ancak bu ilaçlar karaciğer fonksiyonlarını bozucu yan etkilere sahip olabilir. Bu tedavinin kalıcı bir tedavi değildir ve özellikle genç hipertiroidi hastalarında hastalığın tekrarlama ihtimali yüksektir. Bütün bunların yanında bu tedavi yönteminde hastanın sperm ve yumurta hücreleri büyük zarar görür. Bu nedenle hastanın tedavi esnasında düzenli olarak doktor kontrollerine gitmesi gereklidir. Aksi halde kısırlıkla karşılaşılması ya da sperm ve yumurta sağlığının bozulması söz konusudur.
  • Hipertiroitin sürekli olarak tekrarlamasını önleyebilmek tedavilerdeki en önemli amaçlardan bir tanesidir. Bu tekrarlamanın önüne geçebilmek için hastaya RAI kapsül tedavisi (radyoaktif iyot tedavisi) uygulanabilir. Radyoaktif iyot tedavisi hastalığın ameliyatsız çözümüne imkan tanırken hastalıktan sonra da tiroit hormonunun kullanılabilmesine olanak tanır.
  • Hipertiroit tedavisinde ülkemizde sıklıkla tercih edilen tedavi yöntemlerinden birisi cerrahi müdahaledir. Cerrahi müdahale ameliyat esnasında oluşabilecek komplikasyonlar nedeni ile son çare olarak düşünülen tedavi yöntemlerinden birisidir.

Hipertiroit hastalığı tedavi edilmediği takdirde ileride daha büyük problemler olarak ortaya neden olur. Kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kemik erimesi, göz problemleri, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon bu sağlık problemlerinin başlıcalarıdır.

Hipertiroit ya da guatr hastalığı belirtilerini hisseden bireylerin derhal endokrinoloji bölümlerine giderek gerekli kontrolleri yaptırmaları şarttır. Aksi halde ilerleyen dönemlerde daha büyük problemler ile karşılaşılabilir. Guatr ve hipertiroit risk grubundan biraz olsun uzakta kalmak isteyen bireylerin ise kendi sağlıklarını koruyabilmeleri açısından iyot tüketimini yeterli düzeyde tutmaları önemlidir. Ayrıca sigara tüketimi hipertiroit gelişimini artırdığından sigaradan uzak durmak sağlık açısından yararlı olacaktır. Bu hastalık yüzünden yaşam kalitesinin düşmeden devam edebilmesi için tek yapılması gereken doktora giderek gerekli tedavi yöntemlerini uygulamaktır.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler