HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Kireçlenme: Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Çağımızın hastalığı olan kireçlenme genç yaşlı herkesin hayatını etkiler.

Kireçlenme: Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Hastalığı en sade şekli ile tanımlamak gerekirse; eklemlerde kıkırdak ve kemik yapısının deforme olması denilebilir. Özellikle orta yaş ve üzerinde çok daha sık karşılaşılan bir çeşit eklem sorunu olan kireçlenme hayat kalitesini ciddi şekilde etkiler. Tıbbi olarak tedavisi olduğu gibi doğal ve bitkisel yollardan da tedavisi mümkün olan hastalığın erken tanı ve teşhisle üstesinden gelinebilir.

Kireçlenme Nedenleri Nelerdir?

Pek çok faktör rahatsızlığı tetikler. Bunların başında aşırı kilo, genetik faktörler, yanlış egzersiz ve yaralanmalar gelir. Genetik ve aşırı kilo gibi bazı faktörler daha büyük rol oynamakta iken bazıları ise daha çok ikincil ve üçüncül seviyede roller üstlenir. Aşırı ve düzensiz egzersizler veya ameliyatlar hastalık potansiyelini tetikleyip hastalığı ortaya çıkarabilir.

1. Aşırı kilo

thick-373064_1920

Vücudun tüm yükünü taşıyan kemik, kas ve iskelet yapısı, aşırı kilolarla birlikte taşıyabileceğinden daha fazla bir yükle baskılanır. Oluşan bu yüksek basınç özellikle eklemlerde aşınma ve deformasyona neden olur. Kilo faktörünün rahatsızlığın gelişimindeki rolü büyüktür. Aşırı kilolarla birlikte basıncın eklem ve kıkırdak yapısını tahrip etmesi, aşındırması rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olur.

Özellikle kalçada ve göbekte toplanan aşırı kilo eklemlere taşıyabileceğinden fazla yük binmesine yol açar. Bu durumda kıkırdak yapısı zarar görür. Aşınmış kıkırdak yapısı hastalığın ortaya çıkmasında büyük rol oynar.

2. Genetik faktörler

dna-5297378_1920

Kıkırdağın oluşumundan sorumlu genin işlevini gerçekleştirememesi sonucu kıkırdak yapısının zayıf olması kireçlenmenin en önemli nedenleri arasında yer alır. Kıkırdak üretiminden sorumlu genlerin sağlıksız olmaları sonucu oluşan kıkırdak yapısı erken yaşlarda özelliklerini yitirebilirler. Çevresel şartlar ve beslenme, iklim, aşırı yorucu spor veya iş temposu gibi etkenler genetik alt yapısını harekete geçirebilir.

Bu tür hastalar erken yaşlarda eklem rahatsızlıkları ile karşı karşıya kalır. Fakat genetik faktörlerin kötü etkilerini ortadan kaldırmak, tabii bunu yine dış unsurlarla yapmak zor olsa da mümkündür. Sağlıklı beslenme, zararlı alışkanlıklardan uzak durma gibi yöntemler hastalığın genetik tetikleyiciliğini zayıflatır veya tamamen ortadan kaldırır.

3. Yanlış egrezsiz

people-2592247_1920

Hayat kalitenizi artırmak için yaptığınız spor faaliyetleri sağlığınızdan olmanıza yol açabilir. Aşırı ve düzensiz egzersiz, bir hoca eşliğinde olmadan bilinçsizce yapılan spor, eklem ve kıkırdak sağlığınızı olumsuz etkiler. Bunun yanı sıra yaşınıza ve bedensel özelliklerinize göre bir sporla uğraşmanız hayati önem taşır. Ayrıca spor türüne göre uygun ekipmanlar ile çalışmanız eklem ve kıkırdak yapınız için gereklidir. Tüm bunların yanı sıra metabolizma hızınızı da göz önünde bulundurmanız gerekir.

4. Yaralanmalar

Sürekli yapılan hareketler, egzersizler ve sporcularda görülen yaralanmalar kireçlenme sürecine götürür. Ameliyat ve yaralanmalar kıkırdak yapısını da etkileyebileceğinden ilerleyen süreçlerde kireçlenme ortaya çıkabilir. Spor türlerine göre değişim gösteren bedensel hareket yoğunluğu futbol ve basketbol gibi sporlarda sporcuların dizde kireçlenme ile sonuçlanan hastalıklara yakalanma riskini artırır.

Bir başka örnek ise tenisçi dirseği diye tabir edilen türdür. Genellikle tenisçilerde görülen dirsek hassasiyeti ve ağrılarla baş gösteren hastalıktır. Benzeri yüksek efor gerektiren sporlarda sporcuların vücut dinamikleri ile paralel hareket etmemeleri sonucunda oluşur.

Kireçlenme Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın belirtileri çok farklı şekillerde olabilir. Eklemlerde ağrı şeklinde kendini göstermesi en yaygın şeklidir. Yine eklem hassasiyeti bir başka belirti olup genellikle dirseklerde ortaya çıkar. Boyun, sırtta sertleşme ve tutulma hastalığın çeşitli safhalarında sıklıkla görülür. Bir diğer belirti ise gıcırdama hissidir. Bu belirti çoğunlukla dizde ortaya çıktığı için yürüme güçlüğü yaratır.

1. Eklemlerde ağrı

iStock-653960888

Hastalığın en yaygın belirtileri arasında yer alan ağrılar, başta eklem iltihaplanması olmak üzere pek çok hastalığın belirtisi olabilir. Hareket halindeyken ortaya çıkma sıklığı dinlenme sırasında ortaya çıkma sıklığından ve ihtimalinden fazladır. Fakat yürürken ya da egzersiz yaparken oluşan ağrılar çok rahatsız ederse hareketlerinizi kısıtlar. Diğer yandan yürüme sonrası veya egzersiz sonrası ortaya çıkan ağrılar boyun bölgesindeyse boyun kireçlenmesi olabilirsiniz.

2. Hassasiyet

Dokunmaya ve harekete karşı hassaslaşmış eklemler kireçlenme belirtisi olabilir. Kıkırdak dokunun yıpranması ile ortaya çıkan hassasiyet dokunun giderek zayıflaması ile artması sonucu kireçlenmeden şüphelenilebilir. Yıpranan kıkırdak doku, kas ve sinir sisteminin uyarılması ile hassasiyet oluşturur. Özellikle kıkırdağın yıprandığı süreci ağrısız geçiren hastalar rahatsızlığın farkına çok geç varırlar. Aniden ortaya çıkan hassasiyet beden hareketlerini kısıtlar ve acı duyulmasına sebep olur.

3. Sertleşme ve tutulma

move-3605073_1920

Rahat ve ortopedik olmayan koltuk ve yataklarda uzun süreler geçirmek vücudunuzda sertleşme ve tutulmalara neden olabilir. Ayrıca uyandığınızda eğer boyun bölgesi başta olmak üzere eklemlerinizde sertlik ve ağrı hissediyorsanız boynun kireçlenme ihtimali yüksektir. Bazı durumlarda, gün içerisinde aniden ortaya çıkan boyun tutulmaları kireçlenme konusunda sizi kaygılandırabilir. Boyunda kireçlenme özellikle sık sık tutulmalar ve ağrılarla kendini gösterir.

4. Esneklik kaybı

Vücut, esnekliğini kıkırdaklara borçludur. Eğer kıkırdak dokusu olmasaydı hiçbir zaman şimdiki kadar esnek olunamazdı. Kıkırdak yapısının zarar görmesi sonucu ortaya çıkan kireçlenme esnekliği kısıtlar, aktif hareket etmenizi engeller. Özellikle boyun ve dizde kireçlenme hareket kabiliyetinizi adeta yok eder.

5. Kemiklerde çıkıntı oluşumu

Kemik yapısında oluşan bozukluklar halk arasında yumru diye tabir edilen morfolojik belirtiler olup hastalığın ileri safhalarında görülür. Özellikle yaşlılarda daha sık görülmekle birlikte genlerde de sık sık görülebilir. Eğer sizin de buna benzer bir şikayetiniz varsa ve uzun süredir böyle bir çıkıntı ya da şekil bozukluğu ile birlikte yaşıyorsanız hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.

Aksi takdirde ilerleyen safhalarda hastalık uzuv kaybına dahi yol açacak ağır ameliyatlar gerektirebilir. Bu durumların hepsinin önüne geçebilmek için bitkisel ya da medikal yollarla tedavi sürecini başlatmalısınız. Ayrıca vücudunuzu sık sık kontrol etmenizde de fayda var.

Kireçlenme Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hastalığın tedavisinde aşamalara dikkat etmeniz gerekir. Öncelikle erken teşhis ve tanı, tedavi sürecinin daha ağrısız ve kısa sürmesine yardımcı olur. Bu süreçte oluşacak maddi kayıp ve ağrıları en aza indirmek hayati önem taşır. Ayrıca tedavi sürecinin kısa olması ekonomik kayıpları aza indireceği gibi bedensel yıpranmayı da azaltır ve başka hastalıkların ortaya çıkma ihtimali ortadan kalkar.

En önemli konulardan biri de tedavide izlenecek yoldur. Eğer tedavi tamamen kontrolünüz dışında ilerliyorsa sürecin çok sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değildir. İlaç tedavisi doktorunuzun gerek gördüğü süre içerisinde sürmelidir. Bu sürece bitkisel tedavi ile katkı sağlanabilir. Yanlış ilaç tedavisi, kontrolsüzce alınan bitkisel destek ile birlikte yürütülürse iyileşme süreci zayıflar ve hastalığınız kronikleşir.

1. İş terapisi

yorgun

Hastalığın en önemli nedenlerinden biri işiniz olabilir. Eğer fiziksel zorluk içeren bir işte çalışıyorsanız ve yeterince dinlenmiyorsanız kas ve kemik yapınız aşırı yıpranır. Bu durumun üstesinden gelmeniz için yapacağınız ilk şeylerden biri olabildiğince çok dinlenmek ve gerekli ekipmanları eksiksiz kullanmaktır. Örneğin, madende çalışıyorsanız sizin için kullanımı zorunlu olan ekipmanları eksiksiz kullanmanız gerekir. Bu durumda iş sağlığının gereklerini yerine getirmiş olmakla kalmayıp yaralanma riskinizi de en aza indirmiş olursunuz.

İşiniz ofiste ise oturduğunuz sandalyenin tam ortopedik ve gerçekten sağlıklı olduğundan emin olmanız gerekir. Bu durumlar hastalık baş gösterdiğinde ya da ilk safhalarında ise maliyetsiz ve acısız tedaviler olabilir. Başka iş alanlarında çalışan ve stres yükü çok olan pozisyonlarda iseniz yeterince dinlenmek ve sağlıklı beslenmek iş performansınızı artırabileceği gibi hastalığın ilk evresinde tamamen yok olmasını sağlayacak önleme dayalı tedaviler olur.

2. Fizik tedavi

Hastalığın bir sonraki aşamasında başvurmanız gereken tedavi yöntemi fizik tedavidir. Fizik tedavinin en bilinen şekli ile iki yoldan uygulayabileceğiniz türleri bulunur. Bunlaran ilki bir fizyoterapist eşliğinde sağlık kuruluşlarında belirli bir programa göre olanıdır. Eğer doktorunuz bu tedavi yöntemi üzerinde ısrar ediyorsa kesinlikle dinlemelisiniz. Hastalığın seviyesine çeşitli zorlluk seviyelerinde bir terapist ilr gerçekleştireceğiniz egzersizler iyileşme yolunda en büyük yardımcınız olur.

Bir diğer fizik tedavi yöntemi ise düzenli olarak gideceğiniz bir kaplıca olabilir. Burada dikkat etmeniz gereken bir başka husus yine doktorunuz tavsiyelerini eksiksiz dinlemeniz olacaktır. Bir başka deyişle doktorun size tavsiye ettiği kaplıca terapisi bir tedavi yöntemi olup sizin isteğinize göre şekillenemez. Bu tedavi yöntemindeki amaç sıkıntılı olan bölgeyi zengin mineralli kaplıca suyu ile tedavi etmektir.

3. İlaç tedavisi

ilac

Siteroid olamayan anti-iltihap ilaçlar başta olmak üzere hastalığınızın süresi ve durumuna göre ilaç tedavisi uygulanabilir. Hasta olan bölgede kıkırdak yapısının deformasyonu ve yapısı göz önünde bulundurularak iltihap seviyesine uygun ilaçlar kullanmanız sağlığınız için önemlidir. Burada en önemli husus hastalığın ilaç tedavisi gerektirecek duruma gelmiş olmasıdır.

İltihaplanma hastalığın erken süreçlerinde çok yaygın olarak görülmediği için ilaç tedavisine kendi isteğiniz ile başlamanız çok sağlıklı değildir. Fakat doktorunuz iltihaplanma sonucu oluşan şişlik ve ağrılar için bir ilaç tedavisi süreci başlatmış ise kesinlikle bu sürece devam etmeniz ve ilaçlarınızı düzenli olarak almanız gerekir.

4. Eklem sıvısı eklemek

Hiyaluronik asit iğneleri olarak bilinen tedavi şekli kaybolan ya da çok azalan eklem sıvılarınızı takviye etmek amacıyla uygulanır. Bu tedavi yöntemi genellikle ileri yaşlardaki hastalara uygulanır. Eklem sıvısının azalması nedeni ile hareket güçlüğünün ortadan kalkması amaçlı kullanılan bu yaygın tedavi yöntemi sıklıkla iyi sonuçlar verir.

Bu tedavinin uygulanış şekli ve daha önemlisi uygulanma kararı tamamen doktorunuza ait. Eğer uygun görülürse genellikle dizdeki eklemlerde sıvı kaybının olumsuz sonuçlarını gidermek için enjeksiyonla kıkırdak bileşim noktalarına uygulanan enjeksiyon, eklem hareketlerinizin yeniden eski haline gelmesinde yardımcı olur.

5. Akupunktur

acupuncture-5126777_1920

Kireçlenmede bitkisel tedavilerin yanı sıra bir başka alternatif yöntem akupunkturdur. Günümüzde pek çok hastalığın tedavisinde yaygın bir olarak uygulanan akupunktur kireçlenme tedavisinde de önemli bir rol üstlenir. Akapunktur sinir sisteminin uyarılması ile aşamalı bir tedavi sağlar. Bir başka deyişle vücudun kendi kendini tedavi etmesi için güdümlenmesi diyebiliriz.

Hastalığın boyun bölgesinde yol açtığı tutulma ve ağrılar tamamen sinirlerle ilgilidir. Akupuntur sayesinde sinirleri doğru noktalardan belli sıklıklarla uyarmak ağrıların geçmesine katkı sağlar.

6. Kireçlenme bitkisel tedavi

Kireçlenme, bitkisel tedavi sayesinde hayatınızdan tamamen çıkabilir. Bitkisel tedavi yöntemleri yaygın ve faydalı ve oldukça faydalı çözümlerdir. Hastalık seviyenize göre bu tedavilerden faydalanabilirsiniz. Başta çınar yaprağı olmak üzere pek çok bitkisel tedavi yöntemi hastalığınızın iyileşme sürecinde etkili olur. Bunun yanı sıra B grubu vitaminler açısından zengin baklagiller, eklem ve kıkırdak rahatsızlıklarında yıpranmış kıkırdak yapısının onarımında çok yüksek tedavi fonksiyonuna sahiptir.

Kireçlenmeye ne iyi gelir konusunda da birçok çözüm yöntemi bulunur. Bu çözüm yöntemlerini sıralamak gerekirse;

  • Egzersiz; kireçlenme için oldukça faydalıdır. Kireçlenme olan bölgedeki belirtiler egzersiz ile beraber düzelmeye başlar.
  • Masaj; bu hastalık için kesinlikle denenmesi gereken bir yöntemdir. Fakat masaj yaparken, yapılan bölgeye dikkat edilmelidir. Kireçlenmenin olduğu yere fazla baskı uygulamadan masaj yapmak en doğru yöntemdir.
  • Tarçın; hastalığa iyi gelen bir başka bitkisel çözümdür. Tarçını bitki çayı formunda içerseniz, hastalığın belirtilerinden kurtulabilirsiniz.
  • Yeşil çay; faydası bakımından neredeyse her hastalıkta kullanılabiliyor. Kaynatma usulü ile kullanacağınız yeşil çay bu hastalık için de faydalı olur.
  • Elma sirkesi; keskin bir tada sahip olsa da bu rahatsızlıkta sizi rahatlatacaktır. Yemeklerden önce ve sonra içeceğiniz bir yemek kaşığı elma sirkesi hastalığın belirtilerinde etkilidir.
  • Kompres uygulaması; sıcak veya soğuk olarak yapılabilir. Burada tamamen hastalığınızın seyrine göre hareket etmeniz gerekir.

Bilindiği gibi medikal ilaçların tamamı bitkilerden elde edilir. Bu durum size gerçek tedavinin bitkilerde olduğunu söyler. Fakat tıpkı ilaçlarda olduğu gibi bitkilerden beklenen şifa ne tür bitkilerin ne dozajda kullanıldığıyla yakından alakalıdır. Aktar ve doktorunuza danışmadan bitkisel tedaviye başlamanız sakıncalıdır.

7. Ameliyat

Daha önce bahsettiğimiz bütün tedavi yöntemleri sizi ameliyattan korumak için ön tedavilerdir. Eğer hiçbir tedavi yöntemi başarılı olmaz ise ameliyat kaçınılmaz son olur. Ameliyat olmanız durumunda tamamen hastalıktan kurtulmanız ya da iyileşmeniz muhtemel olmakla birlikte daha sancılı ve ağrılı bir sürecin başlangıcı da olabilir. Ayrıca ameliyat olacağınız bölge eklemler olduğu için ameliyat sonrası enfeksiyon riskinin yüksek olduğunu unutmamanız gerekir. Enfeksiyon ihtimali ameliyatı en riskli tedavi olarak size sunuyor. Fakat tabii ki bu kararı verecek olan doktorunuzdan başkası değildir.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler