HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Varis: Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Varis problemi bazen yalnızca estetik açıdan problem yaratırken çoğu kişi oldukça şiddetli ağrılara maruz kalıyor.

Varis: Nedenleri, belirtileri, tedavisi

Varis, çoğunlukla kadınlarda görülür. Kadın ve erkeklerde görülme oranı %85'e %15'tir. Genellikle ayak ve bacak bölgelerinde görülse de fazla kilolu kişilerin hareketsiz bir yaşan sürdürmeleri sebebiyle göbeklerinin altında da varise rastlandığı olur. Kadınlarda daha sık görülmesinin sebebi kadınlık hormonlarından biri olan östrojen hormonu ile ilişkilendirilir. Bunun yanı sıra ayakların ve bacakların kaliteli bir şekilde ve yeterli düzeyde dinlendirilmeden uzun süre ayakta durulması, hareketsizlik, düzensiz beslenme, olumsuz iş koşulları, toplardamar kapakçıklarının çeşitli sebeplerle işlevlerini yitirmesi gibi faktörler de varisin ortaya çıkma nedenleri arasında sayılabilir.

Sağlık açısından tehlikeli olan varislerin yanı sıra yalnızca görsel olarak sorun yaratan varisler çeşitleri de mevcut. Kimi zaman ameliyatla çözüm getirilen bu soruna karşı hastaların kendi kendilerine uygulayabilecekleri yöntemler de bulunuyor. Bu yöntemlerle varisin ilerlemesi yavaşlatılabileceği gibi oluşması da önlenebilir.

Varis Nedir?

Venöz yetmezliği olarak da bilinen varis problemi, damarların genişlemesi ile meydana gelir. Vücudun tüm damarlarında görülmesi muhtemel bu problem için en elverişli ortam ayak ve bacaklardaki damarlardır. Bunun nedeni ise vücuttaki kan basıncının yukarıdan aşağıya doğru azalmasıdır. Kalbe giden kirli kan ile oradan vücuda dağıtılacak olan temiz kanın vücuttaki dolaşımını sağlayan toplardamarların kapakçıkları da venöz yetmezliği oluşumunda çok büyük rol oynar.

Varis Çeşitleri Nelerdir?

Varis problemi, oluşum şekline göre 3 grupta incelenir. Toplardamarda gözlenen genişleme gerçek varis problemi olup, erken teşhis ile tedavi edilmesi gerekir. 3 mm ile 3 cm arasında genişleyen damarlar olabilir, bu genişleme ile hasta bacağını kaybetme ile karşı karşıya kalabilir. Kılcal damarlarda oluşan çatlamalar ise 1 mm ile en fazla 2,5 mm arasında olur. Herhangi bir zararı dokunmayan ve ağrısız olan bu çeşit, sağlığı tehdit etmez, estetik kaygılara sebep olur.

1. Kılcal damar genişlemesi (kılcal varis)

Tehlikeli bir çeşit olarak görülmeyen, sadece kılcal damar genişlemesi olarak kabul edilen damar genişlemesi; deri altında 1-2 mm'lik kırmızı/mor renkli kılcal damar görünümüdür. 1. derece olarak da bilinen kılcal damar genişlemesi, kılcal damarın çatlaması ile meydana gelir. Kılcal damar çatlaması hiçbir zaman büyüyerek tehlikeli hale gelmez. Genellikle estetik bir kaygı oluşturur. Çok nadiren hafif bir ağrı ve zonklama hissi yapar, bu hissi yapmasının sebebi ise uzun süreli ayakta durmaktan kaynaklanır. Ameliyatsız tedavi yöntemleri ile kolayca tedavisi mümkün olan bir problemidir.

2. Retiküler varis (orta boyda genişleme)

Örümcek şeklinde bir genişleme gösteren bu tür varisler genellikle dizlerin arka taraflarında görülebildiği gibi, bacağın diğer kısımlarına da yayılmaya müsaittir. Deriden hafif bir çıkıntı yaparak kıvrımlaşmaya sebep olur. Çapları genellikle 1 ile 2 cm arasında değişir. Koyu yeşil ve mor renkleri arasında görünürler. Ağrı, zonklama, yanma ve kramp gibi şikayetlere neden olurlar. 2. derece sınıfına giren retiküler çeşidin tedavisi, büyük ve karma çeşitlerine göre biraz daha kolay olur.

3. Büyük ve karma varisler

Hastalık tanısının konulduğu çeşittir. Bazı kişilerde oldukça ciddi şikayetler oluştururken bazılarında hiçbir şikayete sebep olmayabilir. Varis, deriden belirgin çıkıntılar yaparak dışarı doğru taşar. Çapları 3 mm olabildiği gibi bu değerden yüksek de olabilir. Bu çeşidinin tehlikeli olmasının sebebi varisin bacaktaki ana toplardamar olan safen toplardamarının kapakçıklarının yapısını bozarak dolaşımı engellemesidir. Doktor müdahalesi ile tedavisi mümkün olan bu çeşidin tedavisi genellikle kapakçığın tamiri ile sağlanır. Oldukça ileri düzey olan bu çeşidin tedavisi için genellikle ameliyat uygulamasına başvurulur.

Karma varisler ise tüm çeşitlerin bir arada görülmesi olarak tanımlanabilir. Ayrı bir çeşit olmayan fakat tedavi açısından oldukça uğraştırıcı olan bu komplike sorun tüm şikayetlerin görülmesine neden olur.

Varisin Nedenleri Nelerdir?

1. Uzun süre ayakta durulması

iStock-490646404

Gerek meslek seçiminden dolayı, gerekse hayat tarzınızdan dolayı uzun süre ayakta durmanız, damarlarınızda varis probleminin oluşmasına neden olabilir. Bu durumun nedeni; ayak ve bacakların, vücudun alt kısmında kalması sonucu oksijenden yeterince faydalanamaması ve damarlardaki kan basıncından dolayı venöz maddesinin yeterli olmamasıdır.

2. Aşırı hareketsizlik

iStock-656948420

Hayatınızdan hareketi çıkartmanız ya da en az seviyede tutmanız da dolaşım problemine neden olacağı için vücudunuzda venöz sorunu gözlenebilir. Bu sorunun önüne geçebilmek için günde 30 ile 40 dakika arasında bünyenize uygun hafif bir tempoda yürümeniz yeterlidir.

3. Düzensiz beslenme

Almanız gereken protein, karbonhidrat ve sağlıklı yağları almayıp kilolu olmasanız bile çoğunlukla hazır gıdalar ile beslenmeniz venöz yetmezliğine yol açar.

4. Genetik

iStock-155442849

Varis genetik sebeplerle de ortaya çıkabilir. Fakat aile geçmişinde varise dair bir öykünün olması kesinlikle hastalığın her nesilde görüleceği anlamını taşımaz.

5. Hormon kaynaklı nedenler

Özellikle kadınlarda östrojen fazlalığı ya da azlığında venöz yetmezliği ve buna bağlı olarak varis oluşumu görülebilir. Erkeklerde ise testosteron hormonunun azlığı ve östrojen fazlalığı ile bu rahatsızlık görülebilir.

6. Toplardamar kapakçıklarının işlevsizliği

iStock-1146478485

Vücudumuzdaki damarlar kirli kanı kalbe taşırken toplardamar kapakçıklarından faydalanır. Bu kapakçıklar kanın basınçtan dolayı damarlara baskı yapmasını engeller. Herhangi bir nedenden dolayı bu kapakçıkların işlevlerini yerine getirememesi sonucu, yer çekiminin etkisiyle damarların içerisinde biriken kan, damarlara baskı yapar. Bu baskı ile damarların hacminde büyüme olur. Büyüdükçe kendi alanına sığamayan damarlar kıvrıntı yapar ve ciltten taşmaya başlar.

7. Yaşlılık

50 yaş ve üzerindeki kişiler varis oluşumu açısından riskli grubun içerisinde yer alır. Bunun nedeni ise yaş ilerledikçe kişinin toplardamarlar kapakçıklarının daha dayanıksız hale gelmesidir.

8. Menopoz

Kadınların menopoz dönemlerinde düşüşe geçen östrojen seviyesi varis oluşumunu tetikler. Özellikle 40 ile 45 yaş arasındaki kadınlarda yaygın olarak görülen menopoz ile bu sorunun oluşum ve yayılım oranı da artar.

Varis Belirtileri Nelerdir?

1. Ayak ve bacaklarda yorgunluk

Varis gözlenen kişilerin ayak ve bacakları normal yorulma süresinden daha hızlı yorulur. Belirgin bir yorgunluk hali mevcuttur.

2. Bacaklarda ağrı ve yanma hissi

iStock-987397490

Damarların genişlemesine ağrı ile tepki veren bacaklarda ara ara sızlama hissedilir. Bu sızlamalara bacaklarda yanma hissi de eşlik edebilir.

3. Ciltte hassaslaşma ve kaşıntı

iStock-1145186766

Genişleme gözlenen damarların oksijen bakımından yetersiz olması ile varis gözlenen bölgedeki deride hassaslaşma ve çekilme meydana gelir. Bunların yanında oldukça nadir görülen bir belirti olmakta birlikte bacak ya da basen bölgesinde kaşıntı da gözlenir.

4. Damarların renk değiştirmesi

Varislerden, genişleyen damarlardaki kan dolaşımı da etkilenir. Yeterli düzeyde oksijen alamayan damarlardan kan geçişi kolaylıkla yapılamadığı için damarlar mavi, koyu mavi ve mor renklerini alır. Ciltte gözlenen hassaslaşma ile de bu renk değişimi gözle kolayca görülür.

5. Damarların cildin dışına doğru taşması

İlerleyen safhalarda damarlar genişleyerek kıvrımlaşır ve cilt üzerinde gözle görülür bir hale gelerek dışa doğru taşma yapar. Damarlarda uzun süre sıkışan kirli kanın bacaklara baskı yapması sonucu varisli bölge estetik açıdan olumsuz bir hale bürünür.

6. Kramp

Varis oluşmaya başladıktan sonra ortaya çıkan bu belirti özellikle geceleri sorunlu bölgelerde yoğun bir kramp yaşanması ile meydana gelir. En sık karşılaşılan belirtilerden olan kramp, ayak ve bacakların uyuşmasına da neden olabilir.

7. Ayaklarda oluşan yaralar

Bu belirti damarların çok fazla genişlediğinin ve içerisinde biriken kirli kanın dolaşımı kötü etkilediğinin en belirgin habercisidir. Bu evreye geldiyseniz, rahatsızlığınız çok fazla ilerlemiş demektir. Derhal ilaç tedavisi ya da cerrahi bir müdahale uygulanmalıdır.

Varis Probleminde Tanı ve Komplikasyonlar

Varis, bir damar rahatsızlığı olduğu için herhangi bir doktor yerine kalp ve damar cerrahisi uzmanına danışılmalıdır. Tanı için doktor fiziksel muayene uygular. Ayağınızda ve bacağınızda bulunan damarları kontrol ederek şişme ve cildinizden herhangi bir taşma olup olmadığını inceler. Şikayetleriniz ile bu rahatsızlığının şikayetlerini karşılaştırır. Damarlarınızda kanın pıhtılaşması gibi bir komplikasyon gerçekleştiyse eğer ultrason ile damarlarınızı kontrol edebilir.

Bu hastalık için 2 büyük komplikasyon mevcuttur. Biri; ayak ve bacaklarınızda oluşan yaralar, diğeri ise damarlarınızdaki kanın pıhtılaşması. Ağrılı yaralar damarların içerisindeki kan akışının azaldığının kanıtıdır. Bu durum hastalığınızın çok fazla ilerlemesinden dolayı meydana gelir. Bu durumda derhal doktora gitmelisiniz.

Damarlarınızdaki kanın pıhtılaşması ise bacaklarınızın ve ayaklarınızın çok fazla şişmesine neden olur. Zamanında müdahale edilmesi gereken bir durum olan bu komplikasyonda; geç kalınması durumunda bacağınızı hissetmeme durumu gözleyebilirsiniz.

Varis Tedavisi Nasıl Yapılır?

Gelişen teknolojinin modern tıbba da yansıması ile artık birçok hastalığın tedavisi cerrahi müdahalelere gerek kalmadan yapılabiliyor. Bu problemde de bu teknolojik yöntemlerden faydalanılır. Fakat bazı çeşitlerinde çok fazla ilerleme görülürse cerrahi müdahale gerekebilir.

1. Lazer tedavisi

Bu yöntem yalnızca kılcal damarların çatlaması sonucu oluşan ve estetik kaygılar varis çeşitlerini tedavi etmek için uygulanır. 70 ile 100 derecelik ısı arasında değişkenlik gösteren lazer ışınları sorunlu damarları yok etmesi için cilt üzerinden sorunlu bölgeye uygulanır. Isıdan dolayı oluşabilecek acının giderilmesi için de soğuk jel ile pres yapılır.

2. Radyo frekans tedavisi

Radyo frekansı ile tedavi; hem cilt üzerindeki hem de cilt altındaki sorunlu damarları radyo frekans dalgaları ile yok etmeyi amaçlar. Hiçbir yan etkisi bulunmayan bu yöntemde, çok ince bir uç yardımı ile cihaz cilt altından uygulanır. Sonrasında herhangi bir uygulama gerektirmez. Tüm varis çeşitleri için kolaylıkla uygulanabilecek pratik bir yöntemdir.

3. Skleroterapi tedavisi

Özellikle orta, büyük ve karma çeşitlerin tedavisi için kullanılan bu yöntemde; özel bir ilaç saf bir şekilde, enjektöre benzeyen ince bir uca sahip cihaz yardımı ile sorunlu damara verilerek damarın tahribi sağlanır. Bu tedavi için bazen birkaç uygulama gerekebilir.

4. Köpük tedavisi

Skleroterapi tedavisi ile aynı yöntem ile uygulanan köpük tedavisinde tek fark ilacın saf olarak değil, hava ile karıştırıldıktan sonra elde edilen köpüğün damara verilerek uygulanmasıdır. Büyük varis çeşitleri için sıkça kullanılan bu yöntemde tek uygulama yeterli olur.

5. Endoskopik varis ameliyatı

Ameliyatsız tedavilerden yanıt alınamadığı zaman ya da hastanın rahatsızlığının tek çözümü ameliyat olduğu zaman endoskop cihazı ile sorunlu damara girilerek ameliyat yapılır. Bu işlemde hastanın sorunlu damarında biriken kirli kan temizlenir ve daha sonra fazla kısım çıkarılır.

5. İlaç tedavisi

iStock-1031014554

Varis problemini geçirmek için ilaç tedavisi yeterli olmaz. Fakat varis kaynaklı; ağrı, yanma, zonklama gibi şikayetlerin dindirilmesi için ilaç kullanılabilir.

6. Varis çorabı

Bu yöntem vücutta ilerleme kaydetmiş rahatsızlığı tedavi etmek için uygun değildir. Rahatsızlıktan korunmak için kullanılabileceği gibi başlangıç aşamasında olan hastanın şikayetlerinin azaltılmasına yardımcı olur. Bu yöntem ile rahatsızlığın vücudunuzda ilerleme hızını yavaşlatabilirsiniz. Piyasada birçok tedavi edici varis çorabı bulunur. Kendinize en uygun olan boyutu tercih etmelisiniz.

Sülük ya da Bitkisel Yöntemler ile Tedavi

Bu yöntemlerin bu sorununu tedavi edici herhangi bir yönü bulunmaz. Bitkisel ilaç, krem ya da yağ olarak satılan piyasa ürünleri bazen kişide yan etkilere neden olup istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple doğru tedavi yönteminin doğru çeşide göre uygulanması gerekir.

Varis Hastalığı Nasıl Geçer?

Varisin çeşidine uygun olarak uygulanan tedavi yönteminden sonra varis problemi son bulmayabilir. Diğer bacakta ya da aynı bacaktaki farklı bir bölgede varis oluşumu gözlenebilir. Uygulanan tedaviden sonra hastanın beslenme şekline ve fiziksel eylemlerine önem vermesi önerilir. Tekrar aynı rahatsızlığın oluşumunun gözlenmemesi için kalp ve damar sağlığına dikkat etmesi ve oluşumunu engellemek için önlem alması tavsiye edilir. Ancak bu kontrollü uygulamalardan sonra varis probleminden tam anlamıyla kurtulmuş olunur.

Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Birçok kişi bu rahatsızlığı görmezden gelir. Çoğu zaman şikayetlerine aldırış etmeden tedavi olmaz ve hayatına bu şikayetler ile devam eder. Bu süreç içerisinde damarlardaki hasar, yerini geçmesi zor yaralara bırakır. Hatta bazen bacaklarda çürüme bile gözlenebilir. Bu durum varis ülseri olarak adlandırılır. Ayak bileklerinde oluşan bu ülser çeşidi sürekli akıntı yaparak gündelik hayatı yaşanmaz bir hale getirir. Zaman içerisinde yaralardan dolayı ayağın üzerine basamaz bir hale gelinebilir. Yine vaktinde müdahale edilmez ve ayak ülseri de ilerlemeye devam ederse cerrahi bir müdahale ile yara komple vücuttan alınabilir. Ya da yaranın büyüklüğüne göre daha farklı cerrahi operasyonlara başvurulabilir.

Varis Oluşumuna Karşı Alınacak Önlemler Nelerdir?

Varis problemini tamamen önlemenin özel bir yolu olmasa da dolaşım ve kas sağlığınıza dikkat ederek önlem alabilir ya da mevcut olan varislerin ilerleme hızını yavaşlatabilirsiniz.

  • Çok uzun süre oturma pozisyonunda ya da ayakta durulmamalı, oturma pozisyonundayken sürekli bacak bacak üstünde kalınmamalı ve sıkça bacak değiştirilmeli.
  • Yorgun geçen günün sonunda ayak ve bacakların dinlendirilmesi için kan akışı hızlandırılmalı. Ayakları ve bacakları tuzlu su ile yıkayabilirsiniz ya da kalp seviyenizden yukarıya uzatıp dinlendirebilirsiniz.
  • Banyodan sonra cilt tipinize uygun bir krem ile bacaklarınıza ve ayaklarına masaj yaparak kan akışını hızlandırabilirsiniz.
  • Aşırı kilodan kaçınmalısınız ve düzenli olarak egzersiz yapmalısınız.
  • Kilo sorununuz varsa kilo vermeli ve kilonuzu dengede tutmalısınız.
  • Hareketsiz bir yaşamdan uzak durmalı ve lif oranı yüksek besinler tüketip beslenme şeklinize dikkat etmelisiniz.
  • Çok sıkı kemer, pantolon, çorap, elbise gibi kıyafetlerden kaçınmalısınız.
  • Sauna, kaplıca gibi aşırı sıcak ortamlarda sürekli bulunmamalısınız.
  • Buz pisti, şok havuzu gibi soğuk pres etkisi yapacak ortamlarda sürekli bulunmamalısınız.

Kendi başınıza alacağınız bu önlemler ile rahatsızlığınız oluşmadan, oluşumunu engelleyip damarlarınızdaki dolaşımın daha kaliteli olmasını sağlayabilirsiniz. Eğer bu rahatsızlığa sahipseniz varislerin farklı bir bölgeye yayılmasını engelleyip, yayılma hızını yavaşlatabilir hatta yalnızca o bölgede kalmasını sağlayabilirsiniz.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler