Horlama : Neden Olur, Nasıl Geçer?
Horlama, nefes alma esnasında havanın dar bir alandan geçerken bu alanın çevresinde bulunan yumuşak dokuların titreşmesiyle ortaya çıkan sestir. Darlık arttıkça sesin şiddeti de artar. Bu darlık burunla ilgili patalojik bir durumdan değil, üst solunum yolunun dil arkasındaki ve yutak çevresindeki kısmın daralmasıyla ilgilidir. Kesintisiz oluşan, yani solunum düzensizliğinin olmadığı horlama tipinde eğer uyku bölünmesi yaşanmıyorsa bu durumun hasta için bir zararı olmaz. Basit horlama türü denilen bu durumdan, genellikle eşler etkilenir. Bu hastalıktan daha çok hasta değil, yanında yatan kişi şikayetçidir. İlk başta sırtüstü yatarken oluşan bu durum, sonraları kilo alımına bağlı olarak her pozisyonda görülmeye başlar. Hastalar genellikle uyandıklarında ve gün içinde kendilerini halsiz ve uykulu hissederler.
Horlama Neden Olur?
Horlamayı tetikleyecek pek çok neden mevcuttur. Hastalık önemsiz gibi görünse de çok büyük sağlık sorunlarına neden olabilir. Nefes alamamak sağlığı ciddi anlamda etkileyebilir. Çoğu yetişkinin hayatının belli dönemlerinde bu durumla karşı karşıya kalma ihtimali bulunuyor. Kimi hastalarda horlamalar çok sessiz şekilde olsa da, kimisinde de çok gürültülü ve uykuyu aksatan şekilde görülür.
1. Fazla kilolar
Fazla kilolar, horlamaya neden olan en büyük etkenlerden biridir. Boyun bölgesindeki fazla yağ dokusu, solunum yolunu daraltarak horlama problemini ortaya çıkarır. Kilo vermek boyundaki fazla yağlardan kurtulmayı ve rahat nefes almayı sağlar. Fazla kilolar haricinde başka bir sağlık problemi de bu durumu tetikliyorsa, kilo vermek tek başına yeterli olmaz. Erkeklerde bu durumla daha sık karşılaşılır çünkü kadınların genelde kalçaları yağlanmaya meyillidir.
Erkeklerin aldıkları kilolar ağırlıklı olarak boyun ve karın bölgelerinde yağlanmaya neden olur. Aynı zamanda kadınların kas yapılarındaki farklılıklar da horlamanın oluşmasını engeller. Kadınlarda horlama sebepleri daha çok menopozdan sonra yaşanan hormonal değişimler sonrası kas yapılarının erkeklerinkine benzemesidir.
2. Alkol kullanımı
Boğaz kasları alkol nedeniyle rahatlar ve gevşer. Alkolün gevşetici etkisi tüm vücutta hissedilir. Bu sıkıntılı durumla karşılaşmamak için özellikle gece yatmadan önce alkol alınmamalıdır. Alkol aldığınız saat, uyku saatinize ne kadar yakınsa geceyi horlayarak geçirme ihtimaliniz de o kadar fazladır.
3. Uyku pozisyonları
Alışılan uyku pozisyonu horlamaya sebep olabilir. Sırtüstü yatış pozisyonu, genelde boğazda gevşemeye ve daralmaya neden olduğundan horultu durumunun oluşmasına neden olur. Derin uyku sırasında yatacağınız pozisyonu belirleyemezsiniz ancak uykudan uyanır ve sırtüstü yatar halde olduğunuzu fark ederseniz, yan dönüp uyumaya çalışabilirsiniz.
4. Anatomi
Ağızdaki dokuların şekli, yani anatomik yapısı, horlamanın sebeplerinden biri olabilir. Solunum yolu ne kadar daralırsa o kadar fazla ve gürültülü horlama sesi duyulur. Küçük dilin uzun ve yumuşak oluşu bu durumu tetikler. Bunun yanı sıra şişmiş bademcikler ve lenf bezleri de horlamaya neden olabilir.
5. Sinüzit
Soğuk algınlığı, alerji ya da burundaki şekil bozuklukları sinüzit hastalığına neden olabilir. Virüs ve bakteriler yüzünden sinüs boşluğu şişer ve mukoza salgısı sinüslere dolar. Bu iltihap ise sinüslerde ağrıya, tıkanıklığa ve geniz akıntısına neden olabilir. Sinüzit nefes almayı zorlaştırır, bu sebeple de horlama sorunu yaşanabilir.
6. Saman nezlesi
Toz, polen, kedi köpek tüyü gibi alerjik reaksiyonlara yol açan bir durumla karşılaşıldığında, semptomlar daha çok gözlerde ve burunda görülmeye başlar. Bu duruma saman nezlesi denir. Başlıca belirtileri; burun akıntısı, geniz akıntısı ve sinüs iltihabıdır. Bu sebepler de solunum yolunda tıkanıklığa sebep olduğundan dolaylı olarak horlama problemini ortaya çıkarır.
7. Uyku apnesi
Horlama, hava akımının boğazdan rahatça geçemediği durumda oluşur. Çevredeki insanları rahatsız edecek derecede bir sosyal sorun olmasıyla birlikte, solunum durması (uyku apnesi) işareti de olabilir. Uyku apnesi uyku esnasında solunum yolunun kısmen ya da tamamen kapanması durumudur. Böyle bir durumda ani uyanmalar yaşanır. Kimi zaman soluksuz şekilde yanılır, kimi zaman da hiçbir şey hatırlanamaz. Uyku apnesi olan kişilerin çıkardığı horultu sesi genelde çok şiddetlidir. Kalp sağlığını ciddi anlamda etkileyen bir durumdur.
Horlama Nasıl Geçer?
Öncelikle tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için bu durumun uyku apnesi gibi ciddi bir hastalık mı olduğu yoksa basit bir horlama durumu mu olduğu tespit edilmelidir. Basit bir durumdan kaynaklanıyorsa bazı cerrahi yöntemler etkili olur. Uyku apnesinde ise genellikle cerrahi yöntem kullanılmaz. Özellikle ağır uyku apnesi olan hastalarda cerrahi tedavi yetersiz kalır.
1. Cerrahi tedavi yöntemleri
Hastanın durumuna göre belirlenen cerrahi tedavi yöntemleri oldukça etkilidir. Hastalar bu tedaviler sonrasında uykularında rahat nefes almaya başlarlar.
- Burun cerrahisi: Burundaki tıkanıklığa yol açan kıkırdak eğrileri, burun etleri ve poliplerin cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi, horlamanın ve apnenin azaltılmasında etkilidir. Ancak orta ve ileri derecedeki apneler için burun cerrahisi tek başına yeterli olmaz.
- Yumuşak damağa yönelik cerrahi girişimler: Bıçakla yapılan cerrahiler UPPP adını alır. Bu cerrahi müdahaleyle bademciklerin, yumuşak damak ve küçük dilin yeniden şekillendirilmesi sağlanır. Genel anestezi altında yapılan bir cerrahi girişimdir.
- LAUP cerrahisi: Bu yöntemde ise lazerle yumuşak damağa müdahale yapılır. Lazerle yakma işlemi gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası aşırı ağrı oluşması ve iyileşme sürecinin geç olması nedeniyle pek tercih edilen bir yöntem değildir.
- Radyofrekans cerrahisi: Günümüzde kullanılan en güvenilir yöntemdir. Radyofrekans enerjisi sayesinde yumuşak damağın sertleşmesi ve gerginleşmesi amaç edinilir. Radyofrekans cihazının yanında kombine olarak procut cihazı da kullanıldığında, klasik cerrahide kullanılan yöntemlere göre daha güvenilir şekilde boğaz yapıları açılabilir. Bu uygulamalarda iyileşme süreci kısadır ve risk faktörü daha azdır.
2. Diğer tedavi yöntemleri
Horlamanın etkilerini en aza indirmek için yapılacak bazı tedavi yöntemleri mevcuttur. Önemli olan bu hastalığın varlığını kabullenmek ve etkilerinden kurtulmayı amaç edinmektir. Horlama farkında olunmasa da günlük yaşamı etkileyen bir faktördür. Halsizlik ve uykulu olma hali iş yaşamını ve özel yaşamı da etkileyen bir durumdur. Horlama nasıl tedavi edilir? Bunun için basit ama etkili yöntemler mevcuttur.
- Kilo vermek: Aslında fazla kilolardan kurtulmak, her anlamda kişinin sağlığına kavuşmasını sağlayacak bir durumdur. Boğazın arka kısmındaki şişkin dokuların yok olmasını sağlayarak solunumun rahatlamasına yardımcı olur.
- Egzersiz: Spor yapmak sağlık açısından çok önemlidir. Kolların, bacakların ve karın kaslarının çalıştırılması, boğazdaki dokuları da düzene sokar ve rahat nefes alınmasını sağlar.
- Pozisyon düzeltme: Uyku pozisyonları da bu durumun azaltılmasında etkilidir. Başı 8-10 cm yukarıya kaldırmak solunumu kolaylaştırır. Boyun kaslarının kıvrılmasına engel olarak horlamanın önüne geçer.
- Sigarayı bırakmak: Sigara dumanı boğazdaki ve burundaki zarları tahriş ederek rahat nefes alınmasını engeller. Sigarayı bırakmak solunum yollarını rahatlatır.
SİZ DE YORUM YAPIN!