Cinsellikle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Cinsellikle ilgili bilinen yanlışlar genelde kulaktan dolma bilgilerin yayılması sonucunda ortaya çıkıyor. Bir de üstüne çekimserlik eklenince bu yanlışlar artarak toplumda cinsellikle ilgili hurafeler türemesine neden oluyor. Toplumumuzda en az konuşulan fakat en çok merak edilen konulardan biri de cinsellik. Öğrenilen yanlışların doğrusu da genelde yaşanarak tespit ediliyor. Çoğu ebeveyn de çocuklarını yetiştirirken cinsellikle ilgili hiçbir eğitim vermiyor. Genellikle konuşulması ayıp bir konu olarak görülüyor. Oysaki mutsuz bir cinsel hayat eşler arasında farklı tartışmaların, ayrılıkların ve hatta boşanmaların sebebi bile olabiliyor.

Cinsellik ile ilgili Yanlış Bilinenler

1. Cinsel ilişkiyi erkek başlatır

Cinsel ilişki kadın ve erkeğin hazlarının doğrultusunda oluşan bir durumdur. Cinsel ilişkiyi erkeğin başlatıyor ya da bitiriyor olması kadınların isteklerine az önem verilmesine neden olur. Erkekler de bu konuda üzerlerinde bir baskı hissedebilirler. Erkeklerin her zaman cinsel ilişkiye hazır olduğu da cinsellikte yanlış bilinenler arasındadır. Erkekler de tıpkı kadınlar gibi kendilerini cinsel ilişkiye hazır hissetmiyor ya da istemiyor olabilirler. Bu durum en az yemek içmek kadar doğal karşılanması gereken bir durumdur. Kadınların da kendi hazları ve istekleri olabilir. Kadınlar cinsel istekleri doğrultusunda bir cinsel birleşmeyi başlatabilirler.

2. Cinsellik öğrenilmez, yaşanır

Kadınların konuşmaktan çekindiği erkeklerin ise bir başarı olarak gördüğü cinsellik aslında ne korkulması ne de övünülmesi gereken bir durumdur. Yediden yetmişe herkesin yaşına uygun bir düzeyde cinsel eğitim alması gerekir. Yanlış bilgi doğrultusunda eşler birbirine olan saygılarını ve güvenlerini yitirebilirler. Cinsel dürtüler her ne kadar içgüdüsel olsa da mutlu bir cinsel hayatın anahtarı; öğrenmektir. Bunun için, cinsellikle ilgili eğitici kitaplar okuyabilir veya bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

3. Cinsel birleşme sırasında konuşulmamalı

Cinsel birleşme sırasında iki tarafın da rahat ve stressiz olması gerekir. Aksi takdirde ereksiyon problemi yaşanabilir. Eğer partneriniz herhangi bir konuda stresli ise ya da cinsel birleşme konusunda utangaç ise onu rahatlatmak size düşüyor. Onu rahatlatmak için, konuşmak, iletişime geçmek en mantıklısı. Ona güven veren sözler söyleyebilir veya ona olacaklardan bahsedebilirsiniz. Herhangi bir olumsuz durum karşısında onun her zaman yanında olacağınızı söylemek partnerinizin daha rahat ve stressiz bir şekilde davranmasını sağlar. Eğer herhangi bir isteğiniz ya da arzunuz varsa bunu yaşayarak spontane olarak geliştirmeden de eşinize söyleyebilir ve onun da bu konu hakkında fikrini alabilirsiniz. Eğer rahatça konuşabiliyorsanız mutlu bir cinsel hayatın anahtarı elinizde demektir.

4. Cinsel ilişki istenmiyor olsa bile reddedilmez

Özellikle evli çiftler arasında bu duruma sıkça rastlıyoruz. Eğer kocasını reddederse onu aldatacağı hissine bile kapılan kadınlar ne yazık ki oldukça fazla. Cinsel ilişki bir görev niteliğinde olduğunda eşlere duyulan güven ve kişinin kendisine duyduğu saygı giderek azalıyor. Eğer cinsel birleşmeyi istemiyorsanız herhangi bir bahane üretmeden istemediğinizi karşı tarafa söyleyin. Çünkü zorlama sonucunda girilen ilişkilerde tatmin duygusu hep yarım kalır. Bu da bir sonraki birleşmenin de aynı şekilde olma ihtimalini doğurur.

5. Cinsel ilişkide yenilikler ayıp karşılanır

Cinsel ilişkilerde sıkça yapılan hatalardan biri de her zaman aynı pozisyonda kalmaktır. Sıkıcı bir cinsel hayatınız varsa eşinizin veya partnerinizin isteği doğrultusunda farklı ve uygun pozisyonlar geliştirebilirsiniz. Bu pozisyonların çeşitliliğini vücut esnekliğiniz ve eşinizle olan ortak isteklerinizin doğrultusunda çoğaltmanız mümkün. Bu sizi cüretkar yapmaz aksine mutlu bir cinsel hayat için adım atmış olduğunuzu gösterir.

6. Prezervatif kullanmak boşalmayı geciktirir

Bir gebeliğin oluşmasını istemiyorsanız korunmak ilişki için en doğrusudur. Ancak bazı erkekler kondomu geç boşalma amacıyla kullanıyorlar. Fakat yapılan araştırmalar sonucunda bunun psikolojik bir durum olduğu ve kondomla bir ilgisi olmadığı ortaya çıkmıştır. Boşalmanın gecikmesi için çeşitli yöntemlere başvuranlar genelde stres kaynaklı cinsel sorunlar yaşayabiliyorlar. Ancak bilinmesi gereken bir şey de boşalmanın tatmin olma evresinden sonra gelişen bir durumun olduğudur.  Tatmin olduğunuzda hazlar ve hormonlar sayesinde boşalırsınız. Boşalmanın geç olması gerektiğini savunan ve bunun için çaba harcayan herkes bu hurafeye inananlar arasında yer alıyor.

7.  Sertleşme sorunu eşlerden kaynaklanır

Cinsel konularda ortaya çıkan herhangi bir olumsuz durumun genelde kadınların başının altından çıktığına inanılır. Bu erkekte gelişen bir sorun bile olsa kadın sebepli olarak görülür ve bu algı oluşturulur. Ancak bu tamamen kişinin kendi isteği ve arzusuyla ilgilidir. Eğer cinsel istek varsa (herhangi bir sağlık sorunu yoksa) erkeğin penisi tekrar sertleşebilir. Kadın kendi üzerine alınır ya da erkek karşı tarafa suç atarsa bu, psikolojik olarak moral bozduğu için cinsel ilişkiye yansır ve sertleşme olmayabilir. Eğer sürekli sertleşme sorunu yaşıyorsanız bunun altında yatan farklı sağlık sebepleri olabilir. Karşı tarafı suçlamak yerine uzman birinden destek almak kesin çözümdür.

8. Cinsel organın boyutu önemlidir

Özellikle erkeklerde görülen cinsel problemler penis boyutunu küçük ve yetersiz bulmasından kaynaklanır. Fakat cinsel zevkin azlığı ya da çokluğunun penis boyutuyla ilgisi yoktur. Çünkü kadının zevk aldığı noktalar sanıldığı kadar ulaşılmaz yerlerde değildir. Cinsellikle ilgili bilinmeyenler arasında bir de kadının zevk almasını sağlayan sinir uçlarının vajinanın neresinde olduğu vardır. Kadına zevk veren bölgeler vajinanın hemen giriş kısmında yer alır. Dolayısıyla penis boyutunun kadının zevk almasıyla ilgili hiçbir bağlantısı yoktur.

9. Aynı anda orgazm olunmalıdır

Erkek de kadın da karşı tarafla aynı anda orgazm olmak ister ve buna kendini mecbur hisseder. Ancak bu sahte orgazmların ortaya çıkmasına neden olur. Kadınların zevk aldığı bölgelerde yer alan sinir uçları erkeğin penisine göre farklıdır. Aynı zamanda salgılanan hormonların miktarı ve zamanı da farklı olacağı için erkek ya da kadın birbirinden bağımsız şekilde orgazm olabilir. Burada bir uyum yakalamaya çalışmak iki tarafın da mutsuz olmasına neden olabilir.

10. Menopoz cinsel isteğin azalmasına neden olur

Toplumumuzda özellikle belli bir yaşın üzerinde olan kadınların duygularını bastırmalarının sebebi de budur. Menopoza giren kadınların da cinsel birleşme isteği olabilir. Bu yanlış algılanmamalıdır. Ayıp karşılanılan bu durum nedeniyle menopoza giren kadın cinsel birleşme esnasında kendisini duyarsız kalmak zorunda hissediyor ya da çekimser davranıyor olabilir.